Kabz Hali Şefkati
Gün boyu bilemediğim bir huzursuzluk hissi, gün sonunda bir olaydan patlak vererek sinir boşalmasına dönüştü. Meğer bu huzursuzluk şefkat tokadı misaliymiş bildim. Her iki hali yaşıyorsun, sinirlilik ve akıl tutulması ardından gelen sakinlik ve tefekkür. Meğer perdelenen kalbin tefekkür gözünü açmak içinmiş bunu da bildim. Var olmak, yaşamak, imtihan olmak. Direnmek hayata. Sırf Allah için. Zorlukların üstesinden gelmek, bu yük bana verildiyse ben bu yükü taşıyabilirim demek. Bildim, kuvvet aldım. Rabbim’in sözü bu. Hayatın kolay olmadığını bildim. Çünkü burası oyalanma ve imtihan yurdu. Bunu da bildim. Bu bilmek kuvvet oldu. Kuvvetlendikçe hayata karşı imtihanlarda kuvvetlendi. Şeytan kalbi kaydırmaya yer aradı. Ama düşeceğim derken tutundum bir ipe. Allah’ın ipine. Çünkü bildim ki Allah’ın ipine sarılmam lazım hem öyle sarılmak ki sımsıkı. Bu bilmekler arasında ölümü tefekkür etmeyeli biraz zaman geçtiğini farkettim. Ölümü anlamaya çalışmak, kabullenmek...