Dünya sadece bizim mi?

Buzulların erimesini hep kendi açımdan değerlendirdiğimi fark ettim. Evet buzullar eriyor ve bu insanlık için bir tehlike. Fakat sadece insanlık için mi? Buzullar orada eriyor ve etkisi bize anında gelmiyor. Ya yaşamın kendisinin buzullar olduğu canlılara etkisi? 
Buzulların o erime anları insanın tüylerini diken diken ediyor. O gürültülü sesi ve oluşturduğu dalgalar da buna dahil. 

Bu kez buzulların erimesini yaşam alanı buzullar olan canlılar açısından düşünelim. Gözlerinin önünde yaşadığın yer kayıp gidiyor. Başka alternatifin yok ve ayrıca bu durum senden kaynaklanmıyor. Senin yaşamını tehdit ettiği kadar senin neslinin yok olmasına da sebep olacak kadar sıkıntılı bir durum. 

Kendi ettiklerimiz sonucunda karşılaştığımız sorunlardan insan olarak etkilenirken, kaç yaşamı tehdit altına sokuyoruz farkında değiliz. 

Diğer canlılardan alacağımız bir ders yaşamın hakkını vermeleri. 
Soğuğa rağmen, can tehdidine rağmen 600 km yol giden ve “şikayet” etmeden bunu gerçekleştiren ren geyiklerini düşünelim. O soğukları, baharın yeşilliğine ulaşmak için canla başla ve zorluklara göğüs gererek gidiyorlar. Herhangi bir pes etme durumu yok. Bu yol üzerinde onu av olarak gören diğer canlıların olduğunu da biliyorlar. Her an tetikte ama durmadan, yılmadan yaşamları için gereken o çayırlara ulaşmak için 600 km yol alıyorlar. 
Dikkatleri çekiyorum şikayet ve pes etmiyorlar. 

Ya da yiyeceğinin peşinde, saatlerce bir ren geyiğini kovalayan köpeklere bakalım. Evet saatlerce kovalıyor, koşuyorlar ve sonunda hiç avlanamadan elleri boş kalakalıyorlar belki. Ama bir an olsun koşmasından bir şey kaybetmeden, elinden geleni yaparak. Rızkının peşinde pes etmeden çaba harcayarak. 
Rızık Allah’tan diyerek tembel tembel bekleyerek değil. Gayret ederek.

Aslında bunları şundan bahsetmek için anlattım.
İnsan hariç diğer tüm canlılar yaşamanın hakkını veriyor. Ne için yaratıldılarsa, fıtratlarında ne varsa ona uygun hareket ederek yaşıyorlar. 
Pes etmek yok. Şikayet etmek yok. 600 km yol mu gidilecek, tamam. Bir av için saatlerce koşulacak mı, tamam.
Peki hiçbir etkin yokken evin başına mı yıkılacak, gözlerinin önünde eriyecek mi, tamam. 
Diğer canlılar kainata fayda verdikleri kadar zarar da görüyorlar maalesef. 

Bu noktada biz insanlar başımızı kaldırıp şöyle bir etrafımıza, gezegenimize bakmalıyız. Tüm canlılar ile beraber bir dünyayı paylaştığımızın farkında olarak, hem kendimiz için hem diğer canlılar için bu dünyayı korumalı, ona saygı duyarak yaşamalıyız. Çok geç olmadan, hemen şimdi tedbirli olmalıyız. Bu dünyada sadece biz yaşıyormuşuz gibi hoyratça hareket edemeyiz. Buna kesinlikle hakkımız yok. 🌱 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Özeti: Kendinle Savaşma Sanatı

Yabancılaş-ma!

Kitap: Benliğini Arayan Çocuk-Virginia M.Axline