Bir Garip Etek Hikayesi #Teslimiyet

Geçenlerde annemin kendine aldığı bir eteği çok beğendim. Bedenleri ve rengi vardı, bir bak istersen dedi. Mağaza yakınımızdaydı. Hızlıca hazırlanıp çıktım. Tabi bir o kadar heyecanla. Alacağıma kesin gözüyle bakarak gittim mağazaya.(1-Bu kesinliğe dikkat.) 
Kafamda hiç olmama ihtimali yoktu. Alıp çıkacaktım. Mağazaya gittiğimizde istediğim beden yoktu. Üzülerek eve döndüm. Benim için artık o eteği alma şansım yoktu.(2-Buradaki ikinci kesinliğe dikkat.) Çünkü zaten iki tane kalmıştı ve bir daha gelmeyecekti. Açıkçası içimde kalmıştı. 

O gün bitti üzerinden birkaç gün geçti.  Dışarı çıktık annemle. Mağazanın önünden geçiyoruz, yolumuzun üzeri. O etekten bir tane var ve gözüme çarpıyor, neyse gittim yanına bedenine baktım. Ne görsem beğenirsiniz? Tam da istediğim beden! Tabi gözlerim kalp. Hiç aklımda yokken bir anlık baktım ve vardı etek.(1- Beklenmedik zamanda olmasına dikkat.)
Dönüşte bakarız dedik, gittik. Dönüşte bakmadık. Eve geldik. Sonra bakmaya gittim ben. Denedim ve ne olsa beğenirsiniz? Tam oldu üzerime! Ve eteği alarak, mağazadan çıktım. Artık mutluydum.
Şimdi bunu size neden anlattığıma geleyim. 

1-2 diyerek not düştüğüm cümlelerde şunlara dikkat çekmek istiyorum. Ben kendimce bir şeyi almaya karar verdim, kesin gözüyle baktım ve nasip olup olmamasını, Allah’ın da bir planı olduğunu düşünmedim o an. Evden çıkarken inşaAllah da demedim. Gördüğünüz üzere de kesin gözüyle baktığım bir şey elimde patladı. Sonrasında ise eteği bir daha alma şansımın olmadığına kesin olarak kanaat getirdim. Benim gördüğüm üzere bu eteğin bedeni yok, zaten iki tane kalmış ve bir daha gelmeyecek. Ve sonunda ne oldu? Allah bana o eteği almayı nasip etti. Hani alamayacaktın Şebnem hanııım? 

Peki eteğin tam benim istediğim bedeni oraya nasıl geldi? Hem de diğer iki etek satılmışken ve aslında etek artık benim düşündüğüm gibi kalmamışken? İşte o noktada daha önce bu bedeni satın almış bir kişinin eteği geri bırakıp başka bir şey ile değiştirmesi devreye girmiş. SübhanAllah diyorum. Şu olayda bile o kadar ders çıkıyorki. Şimdi özetliyorum. 

Biz bazen kesin gözle bakıyoruz ve işlerimiz yolunda gitmeyebiliyor. Bu sefer yine kesin gözle bakıp üzülüyoruz. Ama aslında bir nasip var. Bu nasibin Allah’ın planına göre gerçekleşme süreci var. Ben başta inşaAllah alırım diyerek Allah’a tevekkül etseydim ve sonunda yine olmadığında nasip, vardır bunda bir hayır diyerek yine tevekkül etseydim hem üzülmezdim hem de Allah’a teslim olmuş olurdum. Aslında o etek benim nasibimmiş zaten. Ama ben sabırsız ve düşüncesiz davrandım. Sonucunda ise bu dersi çıkardım. Allah’ım yine de hem nasip etti hem de şefkat tokadıyla beni bir güzel aydınlattı. Teslimiyet ve tevekkül kavramlarını hatırlattı bana. Ve bu dersi çıkarmam için de tefekkür etmemi sağladı.

Burada dikkatimi çeken bir şey de Allah’ın oldurması. Allah olayları öyle güzel planlıyor, ilerletiyor ki sizin “Ya bu nasıl olacak, işin içinden nasıl çıkacağım?” dediğiniz her işi sizin hayret edeceğiniz şekilde çözüyor. Burada ki en önemli kavram teslimiyet. Bir teslim olsak hayat akışında nasıl güzel ilerleyecek. 
Birde biz insanlar kendimizi hafife alıyoruz. Hayatı basit yaşıyoruz. Ama varlığımızla ve yaptıklarımızla farkında olmadan Allah’ın planı içinde yaşıyoruz. O eteği alan kişi, aldığında ve geri getirdiğinde neler olduğunu bilmeden yaptı bunu. Ve hala o bıraktığı eteğin neye vesile olduğunu bilmiyor. Bizler kim bilir her gün kaç kişinin hayatında rol alıyor, nelere vesile oluyoruz. Birde bunları farkında olarak yaşasak hayat nasıl da daha anlamlı bir yere gelecek öyle değil mi? 
Bu tarz olayları birkaç kere daha yaşadım. Ben en son bir sınavda 100 alacağıma kesin gözüyle baktığımda düşe kalka okula anca yetişmiştim. Yani az daha 100 dediğim sınavdan belki de 0 alacaktım. Takılıp da yere kapaklandığımda-ki tam otobüsün önüne düşüverdim- ve düşüşüme utanamadan sınava yetişme telaşıyla hızlıca kalkıp otobüse koşup yetiştiğimde dünyanın kaç bucak olduğunu anlamıştım. Anlamıştım diyeceğim ama yine unutmuş olacağım ki bunu tekrar yaşadım.

Sözün özü gelin Allah’a teslim olalım ve hayatımızda bir şeye niyetlendiğimizde “inşaAllah” demeyi unutmayalım. Ol der ve olur’ a teslim olalım, hayat yükümüz hafiflesin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Özeti: Kendinle Savaşma Sanatı

Yabancılaş-ma!

Kitap: Benliğini Arayan Çocuk-Virginia M.Axline