Kitap: Çocuk Neyi Neden Yapar?-Pedagog Adem Güneş

Çocukların iki tür ihtiyacı vardır. Bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren gösteren ihtiyaçlar: “temel ihtiyaçlardır.” Bu ihtiyaçlar bebeğin yetişkin olma serüveninin temelini teşkil eder diyor yazar. Diğer ihtiyaçlar ise doğuştan değildir. Yaş ilerledikçe oluşacak ihtiyaçlar ise ortaya çıkar. Buna da “gelişimsel ihtiyaçlar” denilir.
Bir de bunlara ek olarak zorunlu olmadığı halde alışkanlıkların oluşturduğu ihtiyaçlar vardır ki buna da “eklenmiş ihtiyaçlar” ya da “ihtiyaca dönüşmüş alışkanlıklar” denir. Örnek olarak televizyon izleme alışkanlığını ve tabletle oynama alışkanlığını verebiliriz. Televizyon izlemek, tabletle oynamak aslında bir ihtiyaç değildir. Fakat çocuk bu teknolojik araçlarla uğraşmayı yoğunlaştırdığı zaman artık tabletle oynamak veya televizyon izlemek ihtiyaçlar listesine ekleniyor.

İhtiyaçlar giderilmediği zaman kişiye “duygusal gerilim” yaşatır diyor yazar. Örneğin yemek bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyaç giderilmediği zaman kişi sinirlenebilir. Aynı şekilde ihtiyaca dönüşmüş olan tabletle oynamak da kısıtlanır ve bu ihtiyacın giderilmesine engel olunursa çocuk hırçınlaşır. Oysaki başlangıçta böyle bir ihtiyacı yoktu.

“O yüzden ebeveynler çocuklarına bir imkan sunarken, sunulan bu imkanın çocuğun gelişiminin bir gereği olup olmadığını hesaba katarak davranmalıdır.”

Çocuklar 4 yaş civarında büyük bir merak içinde olurlar. Çok soru sorarlar. Eğer sorularına cevap verilir, ilgilenilirse çocuk gelişimini sürdürür.

Ayrıca 4 yaş civarında çocuklar arkadaşlıklar istemeye başlar. Sosyalleşme ister. 4 yaşına gelene kadar böyle bir ihtiyacı yoktu fakat 4 yaşa gelince kendi yaşıtları ile beraber olmak ister. Bu, çocuğun fıtri ihtiyacıdır. Aileler de bu ihtiyacın giderilmesi için destek olmalıdır.

Yemek

Yemekte bir ihtiyaçtır. “Damak tadı” kişiyi yemeğe iten 2. bir güçtür. Damak tadı ise yemeğin yavaş ve sindirilerek yenmesi ile oluşur. “Yemek ye” diye baskı yapılan çocukta damak tadı gelişmez. Çocuk için yemek yeme zamanı “acıktığı” zamandır. Çocuğa zorla yemek yedirmek doğru değildir. Ya da yemek yerse istediği şeyi vereceğinize dair koşul koymak da doğru değildir.

  • 4 yaşına kadar acıktığı yani ihtiyaç duyduğundan yemelidir.
  • 4 yaşından sonra adım adım öğüne geçilmelidir. Öğün aralarından abur cubur yenmemesine özen gösterilmelidir.

Çocuğun sağlıklı yiyeceklere alışmasını sağlamak için damak tadının anne sütünden başlamak üzere en az uyarandan çok uyarana doğru adım adım gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor yazar. Yani anne sütünü 0(sıfır) tat ayarında kabul edersek yavaş yavaş tadı artan yiyecekler yedirilmeli ve böylece sebze alışkanlığı kazandırılabilir. Birden bol baharatlı, ekşi, acı yemekler verilirse daha sonra sebze verilirse sebzenin tadı algılanamaz ve tatsız gelerek sevilmeyebilir.

Çocuklar neden uykuya direnir? 

1. Uykusu gelmediği halde anne çocuğu uyutmaya çalışırsa çocuk uykuya direnir.

2. Anlatacakları olan çocuk uyumak istemez.

3. Uykudan korkuyor olabilir.

4. Çocuğun fiziksel durumu uykuya geçişi için önemlidir. Kas ağrısı, eklem ağrısı gibi sebepler uykuyu etkiler.

5. Yalnızlık ve karanlık korkusu.

Çocuklar neden gece ağlayarak uyanır?

4 yaşından önceki dönemde çocuk gece kalkıp ağlıyorsa ve anne baba geldiğinde teselli edip susturamıyorsa buna gece terörü denir.

Bunun en önemli çözümü; anne-çocuk bağlanmasının gerçekleştirilmesidir.

Not: Sallayarak uyutmak çocuğu sersemleştirir. Çocuğun sallama sırasında algısı düşer ve hipnoz olur gibi uykuya dalar. Hızlı olmamak kaydı ile ve çocuğun başı değil, fakat bütün vücudu çok hafif, ritmik şekilde pışpışlanırsa bunda bir mahsur yoktur.

Çocukla ilk 2 yıl anne ile bağı önemlidir.

Dil Gelişimi 

Dil öğrenmenin en yoğun olduğu dönem 0-2 yaştır. Bu dönemde sezgi gücünü kullanan çocuk etraftaki sesleri sünger gibi emer. Çocuklarda duyguları hisseder. Farkındadırlar. Eğer çocukların konuşma çabaları ile dalga geçilir, hafife alınırsa çocuğun konuşması geriler. Ayrıca ortamın sakin olması önemlidir. Aksine hızlı konuşanlar, bağıranlar, çağıranlar varsa ortamda konuşma yine geriler.

Çocuklarına 0-2 yaş ve devam eden 2-4 yaş arasında dil öğrenme çabalarına ebeveynlerde aynı ciddiyetle yaklaşmalıdır.

Kendini tarif edemeyen çocuk hırçındır, duygusaldır ve mızmızdır. Çocuklarla iletişim kurulmaz ise yetişkinlikte de iletişim kuramaz ve kendini şiddet ile ifade etmeye çalışır. Örneğin çocuklar kendini ifade edemediği zaman tokat atar, ısırır, itekler.

“Yani sözel iletişim yerine getirilmediğinden fiziksel iletişime geçme ihtiyacı belirir.”

Teknoloji Bağımlılığı 

Özellikle aile içi iletişimin zayıf olduğu ortamlarda yetişen çocukların böylesi bağımlılığa düşme riskinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Aile içinde bir bireyin, teknolojik gereçlerden birine bağımlılık kazanması ailenin diğer bireylerini anında etkiliyor.

Kontrolsüz televizyon kullanma davranışı olan evlerde çocukların televizyona yöneldiklerini gördüğümüz gibi, televizyondan boş kalan vakitlerde de can sıkıntısı yaşadıklarını biliyoruz.

Teknoloji Bağımlılığı Neden Çok Çabuk Yayılıyor? 

1. Bir çocuk anne babasından kendi duygularına karşılık alamıyorsa, anne babasıyla diyalog kuramıyorsa iletişimi kopmuşsa kendisini aile içinden soyutlar. Çocuğun en kolay soyutlama aracı teknolojik gereçlerdir. Çünkü bunlar zahmetsiz ve eğlencelidir.

2. Evde 24 saat açık olacak şekilde teknolojinin kullanılıyor olması, bağımlılık riskini artırır. Aile içi iletişim güçlü olsa da çocuk bulduğu boşluklarda her an açık olan internete yönelebilir.


“Teknoloji bir oyun değil bilgiye ulaşma aracı olarak tanımlanmalıdır.”

3. Duyarsızlık sürecindeki çocuk internet ve televizyona karşı aşırı bağımlılık taşır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Özeti: Kendinle Savaşma Sanatı

Yabancılaş-ma!

Kitap: Benliğini Arayan Çocuk-Virginia M.Axline