Kitap Özeti: Dr. Mehmet Yakup Buğra-Hatıralarım(Doğu Türkistan'ın Gerçek Hikayesi)
Kitap
Abdullah Oğuz tarafından hazırlanmıştır.
Hatıraların
sahibi Dr. Mehmet Yakup Buğra'dır. Yazar, çoğunlukla 1949-1976 yılları arasında
Mao dönemi Doğu Türkistan'da yaşanan şahidi ve mağduru olduğu
hadiseleri/zulümleri aktarmaktadır.
Doğu
Türkistan
Doğu
Türkistan, tarihin başlangıcından beri insanlığın medeniyet ve kültür
merkezlerinden biridir. En eski ticaret yollarından biri olan İpek
Yolu'nun önemli güzergahı olması, stratejik konumu, yer altı ve yer üstü
zenginlikleri sebebiyle tarih boyunca önemli bir cazibe merkezi
olmuştur.
Doğu
Türkistan; İskit, Hun ve Göktürk federasyonunun müttefiki ve Karahanlı, İdikut,
Sarı Uygur ve Saidiye devletlerinin yönetim merkezidir. Onlarca Türk
devletine ev sahipliği yapmıştır. Binlerce yıl bağımsız yaşadıktan sonra 1758
yılında Çin işgali altına girmiştir.
İşgalin
sebepleri unutulmasın diye Bilge Kağan taşa kazdırmıştır:
"Çin halkının sözleri tatlı
ipekli kumaşları yumuşak imiş. Tatlı sözlerle, yumuşak ipekli kumaşlarla
kandırıp uzak halkları öyle yakınlaştırır imiş. Yaklaştırıp konduktan sonra,
kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi, bilgili insanı, iyi cesur insanı
yürütmezmiş. Tatlı sözlerine, ipek kumaşlarına aldanıp çok sayıda öldün. Türk
milleti çok öldün."(Orhun Abideleri Bilge Kağan Yazıtı Kuzey Yüzü)
Çinliler,
işgalin ilk günlerinden itibaren Doğu Türkistan halkının yüreğine korku salmak
için işkence, cinayet, katliam ve her türlü terör yöntemlerini uygulamışlar.
Ayrıca Doğu Türkistan'ın tarih ve kültürünü tamamen ortadan kaldırmak için,
mimari ve yazılı tarihi eserlerini ortadan kaldırmıştır.
Böyle
yapmışlar çünkü asimilasyonun ilk basamağı; hedef toplumun ortak hafızası ve
temeli olan dinini ve tarihini yok etmek, sonra da geleneklerini ve dilini
ortadan kaldırmaktır. Örnek olarak Kültür Devrimi sırasında "Dört Eskiyi
Yok Etme" düşüncesi altında mescit, medrese, han, hamam ve tarihi eserleri
yok etmişler. Köylerde bunlardan hiç bırakmadılar ve bugünlerde tarihi Kaşgar
şehrini tamamen yıkmaya başladılar.
Çinlilerin,
Doğu Türkistan üzerindeki temel ekonomi politikası sömürüdür. Başta altın,
petrol, doğalgaz ve kömür olmak üzere yer altı ve yer üstü zenginlikleri
sömürülmüş ve yerel halk bunlardan yararlandırılmamıştır.
Doğu
Türkistan'a göç eden Çinli nüfus, Doğu Türkistan'a yapılan yatırımlarla aynı
oranda artmış ve yatırımlardan Çinli göçmenler faydalandırılmıştır. Yani
yapılan yatırımlarda Uygur halkının refahı değil, bölgeye zorunlu göç ettirilen
Çinlilerin geleceği ve kalıcılığı üzerinden Doğu Türkistan'ın asimile edilmesi
planlanmıştır.
Çin
yönetimi:
- Mançu İmparatorluğu(1758-1911)
- Çin Cumhuriyeti(1911-1949)
- Çin Halk Cumhuriyeti(1949-?)
Çin
yönetiminin zaman içinde isimleri değişse de amaçları değişmemiştir. Müslüman
ve Türk kimliğini yok edip çinlileştirmek hedeflenmiştir.
Yapılan
insanlık dışı politika ve yöntemlere karşı Doğu Türkistan halkı hiçbir zaman
dinini terk etmemiş, milli kimliğini kaybetmemiş ve Çinlileşmeyi kabul
etmemiştir.
Doğu
Türkistan halkı 1863,1933 ve 1934 yıllarında bağımsız devletler kurmuştur.
12 Kasım
1933' te
Kaşgar'da Sabit Damollam önderliğinde Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.
Bu devletin yıkılmasından sonra 1944 yılında Ali Han Töre
liderliğinde kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti 1949 yılında
kadar sürmüştür.
1949 yılında
Doğu Türkistan'ın Çinliler tarafından işgal edilmesi ile işkence ve zulümler
bir üst seviyeye taşınmıştır.
1949-1976
yılları arasında sert ve acımasızca uygulanan bu politikalara Mao Zedung'un
ölümü ile bir süre ara verilmiş.
1989 yılında
Tiananmen olayları ile demokratikleşme hareketleri sona ermiş ve yönetimde
tekrar sertlik başlamıştır.
Özetle:
- 12 Kasım 1933'te Türkistan
İslam Cumhuriyeti kurulmuştur.
- 1944-1949 yılları
arasında Doğu Türkistan Cumhuriyeti var olmuştur.
- 1949'da tekrar işgal edilmiştir.
- 1976'da Mao Zedung'un
ölümü ile sertliğe ara verilmiştir.
- 1989 yılında Tiananmen
olayları ile demokratikleşme hareketleri son bulmuş ve yönetimde
sertlik tekrar başlamıştır.
2001 yılında
meydana gelen 11 Eylül saldırıları ile kendi çıkarları doğrultusunda hareket
eden Çinliler terör bahanesi ile Doğu Türkistan'a yaptıkları asimilasyonu
sertleştirmiştir.
Zulme karşı
5 Temmuz 2009'da Urumçi' de gösterilen kitlesel tepki Çinliler tarafından kanlı
şekilde bastırılmış ve binlerce Uygur öldürülmüş veya kaybolmuş.
2012 yılında
Xi Jin Ping' in iktidara gelmesiyle de baskı ve asimilasyon politikaları son
safhaya ulaşmıştır.
İnsanlar
yıllar önce katıldıkları bir dini faaliyet bahane edilerek uzun süreli hapis
cezalarına çarptırılmıştır. Uygur kızları zorla Çinli erkekle
evlendirilmektedir. Ayrıca zorla akraba ilan edilip Çinliler çoğunlukla erkek
kalmayan Uygur evlerinde ikame ettirilmeye başlanmıştır.
Dr.
Mehmet Yakup Buğra'nın Hatıraları
27 Eylül
1949'da Hoten şehrine ilanlar yapıştırılmış. İlanın içeriği "Xinjiang"
bölgesel yönetimi ve garnizon komutanlığının "Xinjiang'ın sulh ile
kurtarılması hakkında"dır.
Sulh ile
kurtuluşun manası kayıtsız şartsız teslim olmaktır. Emre itaat, tertip ve
intizama riayet isteniyor. Bu ilanın akabinde "Geçmiş Soruşturulmayacak"
yazıyor. Halbuki 27 yıl içinde siyasal ve sosyal hareketlerde sosyal ilişkiler
ve aile geçmişi gibi konular soruşturulmuştur.
27 yıl
içinde geniş kapsamlı temizlik hareketi yapılmıştır.
- "Devrim Karşıtı Unsurları
Temizleme" Hareketi
- Engelleri Temizleyip Harekete
Kolaylık Sağlama
- Kira Hakkını Kısıtlama,
Zorbalara Karşı Duruş
Zenginlerin
fakir çiftçilere verdiği tarladan aldığı kira fiyatına fazla diyerek kirayı
düşürüp, geçen 10 senenin kira fiyatından kalanları borçlandırarak zenginlerden
aldılar. Borcu tahsile toprak sahiplerinin elindeki tüm hasadı alarak
başladılar.
- Hakimiyeti Güçlendirme Hareketi
- Toprak Islahatı
Köylerde
öncelikle "sınıfsal bir derecelendirme" yapıldı. Toprak ağası ve
zengin çiftçileri "sınıfsal düşman" diyerek topluca ezdiler. Toprak
ıslahatında asıl amaç; toprak üzerindeki özel mülkiyeti ortadan kaldırıp,
toprağı sözde ortak mülkiyete geçirmektir.
- Özel Sermayeyi Sosyalist
Sermayeye Dönüştürme
4 bin
Yuan'dan fazla sermayesi olanları "devlet ile ortak "yaptılar sonra
da bütün sermayeyi devletleştirdiler.
- Ahlak Düzeltme Hareketi
- Edebiyat Sanat Alanındaki
Temizlik
- Etnik Milliyetçiliğe Karşı
Duruş Hareketi
- Kültür Devrimi
- Organizasyon
- Eğitim
- Pozisyonunu İlan Etme
Herkesi
sırayla elden geçirmektir. Sırayla belirlenen kişiler bütün hayatını,
yaptıklarını, hayallerini, fikirlerini toplantıda ortaya çıkıp anlatıyordu.
Halk arasında bu "öküzün altında buzağı aramak" olarak
isimlendirilmiştir.
- İfşa Etme Safhası
Konuşup
yorgunluktan takati kalmayan kişinin hakkında; başkaları gördüğü, bildiği,
tahmin ettiği veya şüphelendiği harekete, aykırı söz ve davranışlarını ortaya
koyup ifşa etmeye başlıyordu. Dazıbav denen duvarlara bu ifşalar
yapıştırılıyordu.
Mücadele
Etme, Darbe Vurma
İfşa etme
safhasından sonra mücadele ve darbe vurma safhaları geliyor. Burada amaçları
fiziksel ve psikolojik eziyeti birleştirip insanın dayanma gücünü kırıp, zorla
itiraf ettirme yolu ile "sınıfsal düşmanları" yok etme zeminini
hazırlamaktan ibaret.
3 safhadan
oluşur.
- Birinci safhada öz eleştiri
yaptırılır.
- İkinci safhada ifşa edilir.
- Üçüncü safhada terbiye etme,
itiraf ettirme hayata geçiriliyor.
Kişi normal
işlerini bırakıp,gündüzleri kaba işlerde, her türlü fiziki güç gerektiren ağır işlerde,
hatta sokakları süpürme, tuvalet temizleme gibi işlerde çalıştırılıp aşağılama
ile psikolojik ve fiziki işkenceye alınıyor.
Bu dönemdeki
en çirkin uygulamalar;
- Yok yere olay çıkarıp çamur
atma
- Yalancı şahit çıkarıp
yüzleştirme
- Gündüzleri ağır işlerde
çalıştırıp, geceleri uyutmadan sorgulama
- Baş aşağı asılarak kamçılama
- Parmak aralarına bambu çakma
- Elektrik verme
- Başını kovaya sokma
- Kadınların giysilerinin içine
kedi koyma
Korkutmaların ve baskıların amacı, komünist diktatörlüğü korumak.
- Hüküm İlan Etme Safhası
Suçlanan kişilerin kendini savunma hakkı yoktur.
Atçuy
İnkılabı
Türkistan'daki ilk ciddi, silahlı ayaklanmadır.
Dört
Eskiyi Yok Etme
Dini ve milli varlığa hücum yapıldı.
Cenaze namazı kılmak, Kur'an okumak, dini merasimler yasak oldu. Sarık
veya doppa takanlar varsa başlarından çıkarılıp şapka giyilmesi
zorlandı. Selamün aleyküm bile yasaklandı.
Yorumlar
Yorum Gönder