Kayıtlar

Temmuz, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kitap: Delilik Ülkesinden Notlar-Ayşe Şasa

Ayşe Şasa, kitabın Sunuş bölümünde "Koyu bir inançsızlıktan yoğun bir inanca yönelen biri, yol üstünde neler yaşar, neler görür, neler söyler?" ifadesini kullanıyor. Bu cümle kitap içeriği hakkında bize bilgi veriyor. Kitapta şizofreni hastalığından tasavvuf ile kurtuluş hikayesi anlatılıyor. Ayşe Şasa, doğar doğmaz Avrupa'da önemli bir çocuk bakımı okulundan diplomalı, Macar Yahudisi bir kadına teslim ediliyor. Bir mürebbiyenin eşliğinde büyüyor. Çok disiplinli mürebbiyelerin elinde zor bir çocukluk dönemi geçiriyor. Hayat hikayesi için; Hep bir arayışın, hakikat arayışının özeti olduğunu söylüyor.  Daha 6-7 yaşlarından başlayarak bu alemdeki varlığının sebebini, çevresindekilerin özelliklerini sorgularmış. -Yaşamın anlamını sorgulama konusundaki saplantılı alışkanlığını anneannesine borçlu olduğunu söylüyor.- Kitabın ilk kısımlarında delilik dönemlerindeki notlarını paylaşıyor. Duygularını, düşüncelerini sürekli akıllıların dünyasına özgü tarzda kodlamaya çalıştığı...

Son ise?

Kimse yaptığı şeyi bir daha yapabilecek mi ya da son kez mi yapıyor bilmiyor. Belki son kez yürüyor, son kez kahve pişiriyor, son kez kardeşine sarılıyor, son kez pencereden bakıyor, son kez gökyüzüne bakıp huzur buluyor, son kez gülüyor, son kez ağlıyor, son kez o masada yemek yiyiyor, son kez o bardaktan su içiyor, son kez kızıyor, son kez secde ediyor, son kez giyiyor o elbiseyi, son kez bakkala gidiyor, son kez kitabın kapağını aralıyor. Ve son kez nefes alıyor. Son kez nefes. Her şey son olunca ne kadar da anlamlı oluyor değil mi? O kahvenin tadı bir başka damağında kalıyor,  bedenini saran rüzgar daha bir şefkatli, yağmur damlalarının sesi bir başka huzur verici, gökyüzü bir başka göğsünü genişletiyor, kardeşine sarılman bir başka sıcak, adımını attığın o yer başka, yemek yediğin masa bir başka, çay içtiğin bardak bir başka, sevdiklerin, söylediklerin, yaptığın her şey bir başka. Ömrün bir başka değerli. Son olduğunu bilsen daha özenle yapardın her şeyi. Hiçbir anı kaçırmak i...

Kitap: Aptallaştıran Eğitim-John Taylor Gatto

Gatto, okulların çoğalmasını değil, azalması gerektiğini düşünen, hatta okula karşı olan biri. Kendisi ayrıca ilkokul öğretmeni. Sıkıntıyı hiç olmayacak çocukların, hiç beklenmedik anlarda insanın mükemmelliğinin içgörü bilgelik, adalet, beceriklilik, cesaret, özgünlük gibi sayısız örneklerini sergilemesiydi diye tarif ediyor. Bu okula dair kafasını karıştıran sebeplerden biridir. Zamanla, onları kendi kendilerinin öğretmenleri olacakları ve kendilerini, kendi eğitimlerinin en önemli ders kitabına dönüştürme şansına erişecekleri konumlara itmeye çabalıyor. Çocukların yaradılışlarından gelen dehalarının ortaya çıkmasının önündeki engellerden nasıl kurtulabileceklerini keşfetmeye başlıyor.  Öğrencilerini kendi bireysel doğrularına götüren yoldan ilerlemeye yöneltiyor. Gatto, toplumun yaşlılarla ve çocukların kaynaşmasına ihtiyacı olduğunu söyleyerek önemli bir konunun altını çiziyor. Öğrenme ile ilgili şöyle diyor: "Öğrenme, bir kurumun düzgün işlemesi için ayarlanmış ...