Allah rızası için yaşamanın neresindeyiz?
İman var, fakat farketmeden dünyevi işlerle meşgul oluyor, sanki ölüm bize uğramayacak, sanki hesap vermeyeceğiz ya da sanki hesap kolay olacak gibi bir hayat da var. Yani hayata çok yansıyamayan bir hayat. Daha çok dünyalık kazanma hırsı, makam hırsı. Ya da hedeflerin çoğunluğunun dünyalık olduğu hayatlar. Ahiretten çok ehemmiyet verilen bir dünya. Öte yandan ise tüm gerçekliği ile yani başımızda duran ölüm ve ahiret. Bahaneye yer bırakılmayacak kadar işaret. Kuran-ı Kerim, Peygamberler, nimetler, akıl ve dahası. Fakat insan bildiği gerçeklerden kaçıyor. Kendini dünya ile uyuşturuyor. Halbuki bu kadar değil. Sadece dünya için yaratılmış olamayız. Nefes al, uyan, uyu, ye, iç, para kazan, makam yap, evlen, gez, eğlen, hasta ol ve ansızın öl. Bu kadar değil.